İç seslerin muhakemesini yapmaktaydım;
Bu kadarmıydı hayatın demekteydi biri,
Kurmacamıydı yazdıkların diyen oldu,
Ne özlemmiş bünyedeki o öyle bitmedi dediler,
Kimkudukki beklenen ve yahut terk eden diye merak ettiler...
Sahi suretinin yansıması bu mudur diye şaşıranlar oldu.
Devrik hayatımın cümlelerini sıraya koymaya çalışanlar vardı...
Sonra düşündüm;
Her an hüzünlü, derdin, tasanın bolca olduğu, gam- keder dolu, her daim özlem çeken, aşık, melankolik, hafif depresif seçmece bir bünyeyi hayal etti çoğu.
Yaşadıklarım bunlardan ibaret değil veya tam olarak bunlar değildi. Biraz eksik, biraz fazla benden bağımsızlar diye düşündüm.
Ben benim olmayan acıları içselleştirdim benimkilerle yoğurdum, sahipsiz özlemleri nüfusuma geçirip benimkilerle beraber büyüttüm, gözden çıkarılan sevdaları gördüm karanlıkta arkalarını kolladım... korkusuz korkaktım ya hani biraz, kendi korkularıma dostlarımınkileri ekledim.
Ve buraya yazdım..
Çokça benim diyaloglarım var içinde keza yaşadıklarımda. Ama bir kısmı belki de senindir veya yanındakinin.
Hepi topu bir kez aşık olmuşken ve yalnızlığı tercih ederken, bir ömre bu kadar sevda sığmazdı...
İnsanlar hep gülen yüzümden bahsederken bu kadar keder fazlaydı bünyeye...
En sevdiklerimi her an yanımdan ayırmazken bu kadar çok özlem ağır gelirdi bana...

Hepi topu bir kez aşık olmuşken ve yalnızlığı tercih ederken, bir ömre bu kadar sevda sığmazdı...
YanıtlaSilbu cümle süper, eline sağlık..
biraz kendimizden bir şeyler bulmuşuz sanki...
Silteşekkürler