17.8.14

GERÇEK ŞU Kİ...

" gerçeklik istediğimiz her an sanata dönüştürebileceğimiz bir şey değil ki.
 elimizin altında bir şey değil ki gerçek. 
onu simyacı gibi alıp hoop sanata dönüştürelim şiire dönüştürelim..." 

Aynen öyle... Hele ki "Gerçek nedir?" diye sorgulayan bir bünyeye sahipsen dahada zor. Yaşanılanları önce bünye özümseyecek ki zamanla gerçekliği kazansın öğrenilenler. 
Sonra sonra dökülüyor içindekiler. Kimi gerçekliğini yitirerek kağıda kimi gün yüzünü göremeden suya yazılıyor. Ben sahibine ulaştığını hiç görmedim. Sayısız gerçekliğin çöplüğünü oluşturuyor not defterim. Ulaştırabildiklerim yani titrek ellerin tereddüt eden aklın elinden sıyrılanların da yaşadığımı sandığım gerçekliğe haiz insanlara gidememiş meğer benim gerçeklerim onların değilmiş.

12.8.14

uzun bir ara vermişiz. derin bir soluklanma dönemi olmuş belkide soluklanamama dönemi. bilemiyorum hayat çelişkilerle dolu. Hani kendinden bir parçadır bırakamazsın ya onun gibi sürekli geldim ben siz fark etmediniz. elim vardı da yüreğim yetmedi yazmaya bakıp bakıp çıktım mekana. Ama bu tutukluluğa son verme zamanı geldi...

Sayfalar