23.2.11

kuşlar...

Dünyanın her hangi bir yerinde kanatlanan sevda düşleri var. Beyaz güvercinlerin kanadında bulunan özgürlük ve barış. Küçük gövde gösterileri, sihirbazlık oyunları ve daha bir çok lüzumsuz şeyde kullanılmak üzere kafese kapatılan beyaz güvercinler kadar tutsak olduk hayata. Ne sihirbazın elleri yetti kaybolmaya nede özgürlüğü dillendirenler yetti kaderimizi bulmaya…

Sevgiliye kanatlanan kuşlar kadar haberci olamadık yaşamdan. Onlar kadar aşık olamadık gökyüzüne. Onlar kadar istemedik uçmayı ve bulamadık yolumuzu. Yada yükde hafif pahada ağır duyguları taşıyamadık sevgiliye. Oysa bir elin yumruğu kadar büyük değilmiydi kalbimiz? Kurşun kadar ağırlıyıyla yükler doldurduk içine. Yetmedi kanatlarımız uçmaktan vazgeçtik…

Taklacı güvercinler kadar atletik olamadık gökyüzünde. Korkar olduk yere çakılmaktan, öğretilmiş gerçekler için çabaladık. Öğretilmemişlerinde ise karşılığını alamadık. Ezberleri bozarken yenildik. Önce kanatlarımız dolandı sonra erken bastı karanlık öyleki göremez olduk gerçeği. Uçamadık geceye sonumuz oldu ışık...

Sayfalar