22.1.10

JANİS




















19 ocak Janis Joplinin doğum günüydü biraz geç oldu ama onla ilgili birşeyler yazmak istedim. Severim kendilerini müziği başka hisler beslememi sağlar. Dinlerken hayaller daha bir kuvvetli olur koparsınız gerçek dünyadan göğün bilmem kaçıncı katmanında hissedersiniz kendinizi . Sesinde biraz ızdırap hissedilir , beni öyle düşündürür genelde bunun yaşamıyla ilgisi yok yaşantısını ölümünün sebeplerini bilmeden önce dinlerdim şarkılarını ve böyle düşündüren sadece ses tonu. Güneşin çiçek çoçuklarındandır ilk zamanlar anlaşılamamış bir tarza sahipti o ve niceleri gibi sonradan anlaşıldı kıymeti.Şarkılarıyla özgür dünyasının içine alıverir sizi.


Şöyle bi hayal ediyorum da Janis'i dinlemeye yola koyulmuşuz çiçekli vosvosumla gidiyoruz
Woodstock festivaline dilimde bir şarkı tutturmuşumm direksiyonda parmaklarım ritim tutuyor keyifle söylüyorum “Easy Rider”ı ki bence tam bi yol şarkısı .... Oh! easy rider don't you deny my name oh no oh no!!... devamı down on meee ile gelir tüm yol böyle sürüp gider.

Şimdide konser alanındayım efsane bir kezde benim gözlerimin önünde canlanıyor adeta, anlatılanlar sözcükler evrim geçirmişte üç boyutlu yaşıyormuşcasına oradayım işte . Pice of my heart’i söylüyor ayaklarını yere vura vura come on come onn derken sahnede adeta devleşiyor o minik kadın. Ve eşlik ediyorum ;

Take another little piece of my heart now baby,

Break another little bit of my heart now, darling, yeah

Have another little piece of my heart now baby, yeahh

You know you got it, child ,if it makes you feel good...

Müziğin içinde buluyorum kendimi.. peş peşe sıralıyo parçaları müthiş yorumuyla ...










eğer tek bir günün varsa birlikte geçireceğin
ve sen 365 günün hepsini istiyorsan
ve 365 gün sadece bir hayalse
tek bir lanet olası gün varsa elinde
sana diyeceğim dostum,
o tek bir gün tüm hayatın olmalı
çünkü bilirsin
diğer 364 gün için böğürerek ağlayabilirsin
çatlayabilirsin hatta
ama
o tek günü, o tek bir günü kaybedersin sonsuza dek
eğer bugün yanındaysa, yarını tüketmezsin
çünkü yarına ihtiyacın yoktur dostum
batıya giden o soğuk trende konuştuğumuz gibi
işin gerçeği dostum
yarın asla olmayacak
çünkü tatlım
“it’s all the same fucking day”
nefes aldığında
onu tutmalısın
hayatının son dakikası gibi
sanki bir daha solumayacaksın gibi
çünkü bir gün mutlaka
omuzlarına binecek bu yük
ve o zaman inan bana
kaldıramayacaksın
dibe çekecek seni
zincire vurulmuşsun gibi”

ball and chain

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar