29.2.12

"...


Eskilerden bir yazım... üstte ki fotoğrafı görünce yeniden paylaşmak istedim. Şu vakitler "Umut" oyunu da bıraktı. Kim bilir belki de büyüyor...

UMUT

Gözlerimi yumdum, kollarımı her iki yana açtım. Sonsuz kadar geniş kocaman oldular, bekliyorum ve parmaklarımı hızlı hızlı çarpıyorum avuçlarıma Umut gell gell, Umuuut gel gel gelll.. Kahkahalarıyla atılıyor boynuma Umut Aferin Umut. Aferin benim minik umuduma”..

Umut henüz minik bir çocuk. Bu oynadığımız onun en sevdiği oyun. Hiç bıkmıyor bu oyundan. Onunla usanmadan, bıkmadan defalarce oynadık. O huzuru, sevgiyi, mutluluğu.. yaşamak adına ne varsa bende arıyor. Kısacası Umut yaşamı isteyip, kollarımda hayat buluyor. Ama her seferinde de kaçıyor kollarımdan. Kimi zaman istemeye istemeye gidiyor, kimi zamansa beğenmiyor sunulan hayatı da sıkılıp kaçıyor. Her seferinde ardından bakışıma aldırmadan minik adımlarla uzaklaşıyor. Muzip bir çocuk gibi arada gülümseyip önümden geçiyor. Neyse ki bir süre sonra özlüyor beni ve sımsıkı kapattırıyor gözlerimi ki aniden farkedilmeden gelebilsin. Tek bir sözüyle gözlerim yumuluyor ve gelmesini ümid ederek onu çağırıyorum. Adını benim ağzımdan işitmek isteyip. Nasılda sevildiğini, beklendiğini görmek için defalarca çağırmamı bekliyor. Kendimi gelişine hazırlıyorum ve kocaman açıyorum kollarımı. Biraz sonra koşa koşa gelip tekrar atılıyor kollarıma. Belliki yeni heycanlar keşfedilmiş. Şen kahkahalar duyuluyor umuttan. Sımsıkı sarılıyor boynuma. Öpücüklere boğuyorum umudu. Bir süre daha kıkırdıyor kollarımda. Minik elleri biraz daha sarılı kalıyor hayata. Sanki biraz mutlu oluyor yanımda yada biraz huzur hissediyor canımda. Bir süre daha benimle kalıp rahat duruyor kollarımda. Işıl ışıl gözleriyle gözlerimin içine bakıyor. O an mutluyum Umut yanımda ama biliyorum Umut birazdan huysuzlanacak ve tekrar kaçacak kollarımdan. Yinede tüm sevgimi ona veriyorum. Zaman geçiyor Umut huzursuzca kıpırdanmaya başlıyor. Belli ki Umut sıkılmış, oyun istiyor. Oyalayamıyorum yine kaçıp gidiyor kollarımdan. Buruk bir gülümsemeyle ardından bakıyorum. Bir süre sonra gözden kayboluyor. Umut arada kaybolmayı seviyor, ortalarda hiç gözükmüyor. Belki de uzun süre gözükmeyecek. Yaramaz çocuk misali dünyamın altını üstüne getirip ordan oraya koşuşturucak. Yeni heyecanlar keşfedinceye dek gelmeyecek.

Bense yeniden sımsıkı kapatacağım gözlerimi, kollarımı genişçe açıp “Umut gel gell, Umuuuut geell geeell gelll..” diyeceğim. Bunu o tekrar gelip hızla kollarıma atılıncaya dek yineleyeceğim. Belki bir vakit sonra soruda sorarım Umuuuutt nerdesiiinn? Gelll Umut gelll neredesin!?” Umut geri gelmek için kimbilir neyi bekliyor ama biliyorum Umut büyüyünceğe dek bu oyunu oynayacağız. Yaşamayı istedikçe geri gelecek. Hayatı bu gidip gelişlerde bulup, kayboluşlarında yitirecek. Hiç şüphe yok ki Umut her seferinde yaşama tekrar tutunacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar